Göbeklitepe Arkeolojik Alanı UNESCO Dünya Mirası
Türkiye'nin Varlıkları - Dünya Miras Listesi UNESCO


Göbeklitepe Arkeolojik Alanı UNESCO dünya mirası listesinin Kültürel kategorisinde yer alır. 1572 Liste sıra no ile kayıt altına alan miras, 2018 yılından beridir dünyanın sayılı yerleri arasına girmeye hak kazandı. Güneydoğu Anadolu bölgesi Şanlıurfa şehrinde yer alan bu özel varlık, her sene yüzbinlerce ziyaretçiyi karşılıyor. Sizlerinde listenize almanızı, UNESCO miraslarını yakından görmenizi tavsiye ederiz.
Göbeklitepe Arkeolojik Alanı UNESCO Dünya Mirası
İlk olarak, Göbeklitepe Arkeolojik Alanı özellikle Şanlıurfa’nın kuzeydoğusunda Örencik Köyü yakınındadır. Alan genellikle 1963 yılında yapılan yüzey araştırması sırasında bilim dünyasına tanıtılmıştır. Arasıra değerlendirilen eski kayıtlar Göbeklitepe’nin “V52 Neolitik Yerleşimi” olarak tanımlandığını göstermektedir. Alanın gerçek önemi özellikle 1994 sonrasında yürütülen kazılarla ortaya çıkmıştır. Bu çalışmalar genellikle bölgenin on iki bin yıllık kült merkezi olduğunu kanıtlamıştır. Yapıların merkezinde arasıra dikkat çeken iki büyük T biçimli sütun bulunmaktadır. Çevredeki duvarlarda özellikle daha küçük dikilitaşların düzenli biçimde yer aldığı görülmektedir. Bilimsel veriler genellikle Neolitik dönem hakkındaki kuramsal yaklaşımların yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Göbeklitepe arasıra boyutları ve konumu nedeniyle eşsiz bir kutsal alan olarak tanımlanmaktadır. Alan özellikle doğal çevresinde dokunulmadan kaldığı için önemli arkeolojik buluntular sunmaktadır. Son olarak, Göbeklitepe’nin benzersiz niteliği dönem araştırmalarına büyük katkı sağlamayı sürdürmektedir. 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi arasına girdi.
| Listeye Alınma Tarihi: | 2018 |
| Liste Sıra No: | 1572 |
| Bağlı Bulunduğu İl / İlçe: | Şanlıurfa / Haliliye |
| Bulunduğu Bölge: | Güneydoğu Anadolu Bölgesi |
| Kategorisi: | Kültürel |
| Listeye Alınma Kriterleri: | (i), (ii), (iv) |
Göbeklitepe Arkeolojik Alanı Tarihçesi – Kısaca
İlk olarak, Göbeklitepe özellikle Neolitik dönemin en erken kült merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Alan Genellikle 1963 yılında yapılan yüzey araştırmalarında keşfedilmiş olsa da gerçek önemi 1994 sonrası kazılarla anlaşılmıştır. Arasıra bulunan yeni bulgular, Göbeklitepe’nin yaklaşık on iki bin yıllık geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Son olarak, bölgedeki anıtsal T biçimli dikilitaşlar insanlık tarihinin ritüel yaşamına ilişkin benzersiz bilgiler sunmaktadır.
Göbeklitepe Arkeolojik Alanı ’nın UNESCO Mirası Olarak Önemi
İlk olarak, Göbeklitepe özellikle dünya üzerindeki bilinen en eski anıtsal ritüel yapılarından birini barındırmaktadır. Alan Genellikle avcı-toplayıcı toplulukların yerleşik yaşam öncesi sembolik dünyasını anlamaya yardımcı olmaktadır. Arasıra ortaya çıkarılan kabartmalar, hayvan figürleri ve işaretler Neolitik düşünce sistemine ışık tutmaktadır. Son olarak, Göbeklitepe’nin korunmuş mimari düzeni UNESCO tarafından üstün evrensel değer taşıyan bir kültür mirası olarak değerlendirilmiştir.
- Neden listeye alındı?
İlk olarak, Göbeklitepe özellikle anıtsal mimarinin tarım öncesi toplumlarda ortaya çıkmasını göstermesi nedeniyle listeye alınmıştır. Alan Genellikle insanlık tarihine dair yerleşik yaşam ve ritüel ilişkisini yeniden düşünmeyi gerektiren veriler sunmaktadır. Arasıra bulunan yeni dikilitaşlar ve kabartmalar bölgenin kültürel önemini daha belirgin göstermektedir. Son olarak, alanın yaşının ve tasarımının benzersizliği UNESCO’nun bilimsel açıdan olağanüstü önem taşıyan kriterlerini güçlü biçimde karşılamaktadır.
- Evrensel Değer Kriterleri
Kriter (i): İlk olarak, Göbeklitepe özellikle insan yaratıcılığının erken dönemlerde ulaştığı olağanüstü düzeyi göstermektedir. Genellikle işlenen kabartmalar ve anıtsal taşlar benzersiz bir sanat anlayışını temsil eder.
Kriter (ii): Alan özellikle avcı-toplayıcı toplulukların sembolik düşüncesini açıklayan kültürel bir devrimi yansıtmaktadır. Arasıra keşfedilen yeni mimari unsurlar Neolitik toplumların zihinsel gelişimine ışık tutmaktadır.
Kriter (iv): Göbeklitepe özellikle planlı bir kutsal alan düzeninin ortaya çıkışını gösteren en eski arkeolojik örneklerden biridir. Son olarak, anıtsal yapılar dönemin toplumsal örgütlenmesi hakkında eşsiz bilgiler sunmaktadır.
