Niğde Merkez gezi rehberi olarak sizlere ilçenin birçok görülmesi gereken yerlerini listeledik. Ülkemizin güzide ilçelerinden birisi olan Merkez, ziyaretinizde bunları mutlaka yapın. Sizler için hazırladığımız bu gezi rehberi ile kolaylıkla gezebileceksiniz. Bizlere destek olmak için Gezginleri Keşfet Instagram sayfamızı takip edin.

Niğde Merkez Gezi Rehberi

Niğde Merkez İlçesi, tarihî ve doğal zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehirdir. Özellikle tarihi yapıları ve doğal güzellikleri, ziyaretçilere eşsiz deneyimler sunar. İlk olarak, Niğde Kalesi ve Kemerhisar Antik Kenti gibi tarihi bölgeler, şehre gelenleri adeta zamanda yolculuğa çıkarır. Aynı zamanda, Niğde’nin etrafındaki dağlar ve vadiler, doğa severler için harika keşif alanları oluşturur. Bu yüzden, trekking ve kamp gibi açık hava aktiviteleri yapmak isteyenler için ideal bir yerdir. Üstelik, şehrin iklimi de doğa ile iç içe zaman geçirmek için uygundur.

Ayrıca, Niğde Merkez İlçesi’nin farklı kültürel mirasları da keşfe değerdir. Ancak, bu güzelliklerin yanı sıra şehirde modern yaşamın izleri de fazlasıyla mevcuttur. Fakat, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp, sakin atmosferine dalmak isteyenler için huzurlu alanlar sunulmaktadır. Bu nedenle, Niğde Merkez, hem tarih hem de doğa tutkunları için ideal bir yerdir. Yalnızca keşif yaparken değil, aynı zamanda yöresel lezzetleri tatmak da ayrı bir keyif sunar. Kısacası, Niğde, hem tarihi hem de doğal zenginlikleriyle keşfedilmeye değer bir bölge olmayı sürdürüyor.

Niğde Merkez Gezi Rehberi – Doğal Güzellikler

Merkez gezilecek yerler denildiğinde doğal güzellikleri önplandadır. Ayrıca tarihi, turistik yerleri, meydanları ve çok daha fazlasını listeledik.

1- Niğde Kalesi

Niğde Kalesi, şehrin merkezinde, Alaaddin Tepesi üzerinde konumlanmıştır. Kalenin inşa tarihi kesin olmamakla birlikte, M.Ö. 8. yüzyıla dayandığı düşünülmektedir. Selçuklu döneminde önemli onarımlar görmüş ve bugünkü şeklini almıştır. Kale, iç ve dış surlarıyla dikkat çeker; ancak zamanla bazı bölümleri tahrip olmuştur. Bu yüzden, kalenin bazı kısımları günümüze ulaşamamıştır. Ayrıca, kalenin burçlarından birinin üzerine 1901-1902 yıllarında Saat Kulesi inşa edilmiştir. Kısacası, Niğde Kalesi, tarihî dokusuyla ziyaretçilerini geçmişe götürür. Üstelik, kalenin çevresi günümüzde park olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle, hem tarihî hem de doğal bir atmosfer sunar. Fakat, ne yazık ki, bazı bölümleri restore edilmemiştir. Yalnız, kaleyi ziyaret ederken dikkatli olunmalıdır. Genellikle, turistler için önemli bir durak noktasıdır. İlk olarak, kalenin giriş kapısından başlayarak keşfe çıkabilirsiniz.

2- Niğde Hükümet Meydanı

Niğde Hükümet Meydanı, şehrin kalbinde yer alır ve sosyal yaşamın merkezidir. Meydan, çevresindeki tarihî yapılar ve modern binalarla dikkat çeker. Aynı zamanda, çeşitli etkinliklerin ve kutlamaların yapıldığı bir alandır. Bu yüzden, yerel halk için önemli bir buluşma noktasıdır. Ayrıca, meydanda bulunan park ve dinlenme alanları ziyaretçilere rahatlık sunar. Fakat, yoğun saatlerde kalabalık olabilir; bu nedenle, sakin zamanlarda ziyaret etmek daha keyifli olabilir. Üstelik, meydanın çevresinde birçok kafe ve restoran bulunur. Kısacası, Niğde Hükümet Meydanı, hem tarihî hem de modern dokusuyla görülmeye değerdir. Ancak, bazı dönemlerde etkinlikler nedeniyle kalabalık olabilir. Yalnız, bu durum meydanın canlılığını gösterir. Genellikle, turistler için dinlenme ve gözlem noktasıdır. İlk olarak, meydanın ortasındaki anıtı inceleyebilirsiniz.

3- Niğde Rahmaniye Cami

Rahmaniye Camii, 1747 yılında Abdurrahman Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Cami, dikdörtgen planlı ve düz damlı yapısıyla dikkat çeker. Aynı zamanda, orijinal mimarisi büyük ölçüde korunmuştur. Bu yüzden, Osmanlı dönemi cami mimarisini yansıtan önemli bir örnektir. Ayrıca, caminin kuzeydoğusunda tek şerefeli bir minare bulunur. Fakat, zamanla bazı bölümleri restorasyon görmüştür. Üstelik, cami çevresindeki sakin atmosfer, ibadet ve ziyaret için uygundur. Kısacası, Rahmaniye Camii, tarihî ve mimarî değeriyle öne çıkar. Ancak, ne yazık ki, bazı dönemlerde bakım çalışmaları nedeniyle kapalı olabilir. Yalnız, bu durum caminin korunması için gereklidir. Genellikle, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeker. İlk olarak, caminin iç mekân süslemelerini inceleyebilirsiniz.

4- Gümüşler Manastırı

Gümüşler Manastırı, 10. yüzyılda Kapadokya bölgesinde inşa edilmiş önemli bir kaya manastırıdır. Manastır, büyük bir tüf kaya kitlesinin içine oyulmuştur. Aynı zamanda, Bizans sanatının Anadolu’daki iyi korunmuş örneklerindendir. Bu yüzden, freskleri ve mimarisiyle dikkat çeker. Ayrıca, manastırın içerisinde kilise, şapel ve keşiş hücreleri bulunur. Fakat, bazı bölümleri zamanla zarar görmüştür. Üstelik, manastır 1973 yılında arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir. Kısacası, Gümüşler Manastırı, tarihî ve sanatsal değeriyle öne çıkar. Ancak, ne yazık ki, bazı freskler tahrip olmuştur. Yalnız, kalan bölümler ziyaretçilere Bizans dönemini yansıtır. Genellikle, tarih ve sanat meraklılarının ilgisini çeker. İlk olarak, manastırın avlusunu gezebilirsiniz.

5- Paşa Camii

Paşa Camii, 1670 yılında Murat Paşa ve oğlu Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami, dikdörtgen planlı ve üç kubbeli yapısıyla dikkat çeker. Aynı zamanda, tek minareli olarak inşa edilmiştir. Bu yüzden, Osmanlı dönemi cami mimarisinin güzel bir örneğidir. Ayrıca, caminin iç mekânında sade süslemeler bulunur. Fakat, zamanla bazı bölümleri onarım görmüştür. Üstelik, cami çevresinde Paşa Çeşmesi gibi tarihî yapılar da yer alır. Kısacası, Paşa Camii, tarihî ve mimarî değeriyle öne çıkar. Ancak, ne yazık ki, bazı dönemlerde bakım çalışmaları nedeniyle kapalı olabilir. Yalnız, bu durum caminin korunması için gereklidir. Genellikle, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeker. İlk olarak, caminin avlusunu gezebilirsiniz.

6- Saat Kulesi

Niğde Saat Kulesi, 1901-1902 yıllarında Sultan II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yılı anısına inşa edilmiştir. Kule, Alâeddin Tepesi’nde, iç kalenin güneybatı köşesindeki burcun üzerine yapılmıştır. Aynı zamanda, dört bölümden oluşan ve ongen planlı bir yapıdır. Bu yüzden, şehrin simgelerinden biri haline gelmiştir. Ayrıca, kule 41 metre yüksekliğindedir ve minare görünümündedir. Fakat, zamanla bazı bölümleri onarım görmüştür. Üstelik, kule çevresinde park ve dinlenme alanları bulunmaktadır. Kısacası, Saat Kulesi, tarihî ve mimarî değeriyle öne çıkar. Ancak, ne yazık ki, bazı dönemlerde bakım çalışmaları nedeniyle kapalı olabilir. Yalnız, bu durum kulenin korunması için gereklidir. Genellikle, turistlerin ilgisini çeker. İlk olarak, kulenin çevresini gezebilirsiniz.

7- Niğde Müzesi

Niğde Müzesi, 1957 yılında kurulmuş ve 1982 yılında yeni binasında hizmete açılmıştır. Müze, Orta Anadolu arkeolojisinin kronolojik düzenle sunulduğu 6 teşhir salonuna sahiptir. Aynı zamanda, eserlerin büyük bir çoğunluğu bölgede yapılan kazılardan elde edilmiştir. Bu yüzden, bölgenin tarihî ve kültürel zenginliğini yansıtır. Ayrıca, müzede Neolitik dönemden Osmanlı dönemine kadar birçok eser sergilenmektedir. Fakat, bazı dönemlerde sergi düzenlemeleri nedeniyle bazı bölümler kapalı olabilir. Üstelik, müze çevresinde dinlenme alanları ve kafeterya bulunmaktadır. Kısacası, Niğde Müzesi, tarihî ve kültürel değeriyle öne çıkar. Ancak, ne yazık ki, bazı eserler sergilenememektedir. Yalnız, mevcut koleksiyon oldukça zengindir.

8- Sungurbey Camii

Niğde’nin merkezinde yer alan Sungurbey Camii, 14. yüzyılın ilk yarısında İlhanlılar döneminde Niğde Valisi Sungur Ağa tarafından inşa ettirilmiştir. Caminin inşa kitabesi bulunmamakla birlikte, minberindeki kitâbede Sungur Ağa ile Ebû Said Bahadır Han’ın adı geçmektedir; bu nedenle yapının 1316-1335 yılları arasında inşa edildiği düşünülmektedir. Caminin mimarı bilinmemektedir; ancak minber ile muhtemelen kuzey taç kapısının ahşap kapı kanatlarını Hoca Ebubekir, doğu taç kapısının ahşap kapı kanatlarını ise Hacı Muhammed isimli ustaların yaptığı belirtilmektedir. Cami, Niğde Kalesi’nin güneybatı yönünde konumlanmıştır. Yapı, Selçuklu ve İlhanlı mimarisinin izlerini taşımakta olup, özellikle taç kapısı ve minberi dikkat çekicidir. Caminin restorasyon çalışmaları sürmektedir. Bu nedenle, ziyaretçilerin planlama yaparken bu durumu göz önünde bulundurmaları önerilir. Kısacası, Sungurbey Camii, tarih ve mimari tutkunları için önemli bir duraktır.

9- Ak Medrese Müzesi

Niğde’nin Saruhan Mahallesi’nde bulunan Ak Medrese, Karamanoğulları döneminde, 1409-1410 yıllarında Karaman Beyi Alâeddin’in oğlu Alâeddin Ali Bey tarafından yaptırılmıştır. Medrese, beyaz mermerden yapılmış görkemli taç kapısı nedeniyle “Ak Medrese” adını almıştır. Açık avlulu ve iki katlı yapısıyla dikkat çeken medrese, klasik Selçuklu medreseleri planına uygun olarak inşa edilmiştir. Medrese, I. Dünya Savaşı sırasında nalbant hane olarak kullanılmış, 1936 yılında ise çevrede bulunan tarihi eserlerin toplanmasıyla müze fonksiyonunu üstlenmiştir. 1957 yılında Niğde Müzesi olarak ziyarete açılan yapı, 1977 yılında yeni müze binasının açılmasıyla bu fonksiyonunu kaybetmiştir. Ancak, medrese günümüzde orijinal durumunu büyük ölçüde muhafaza etmektedir. Bu nedenle, tarih ve mimari meraklıları için önemli bir ziyaret noktasıdır. Kısacası, Ak Medrese, Niğde’nin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır.

10- Osmanlı Çeşmesi

Niğde’nin tarihi dokusunu yansıtan Osmanlı dönemi çeşmeleri arasında, 1756 yılında inşa edilen ve günümüzde “Osmanlı Çeşmesi” olarak bilinen yapı öne çıkmaktadır. Çeşme, beyaz mermer üzerine yazılmış kitabesi ve güney duvarındaki çörten çıkışıyla dikkat çekmektedir. Ancak, günümüzde çeşme kullanılmamaktadır. Çeşmenin köşesindeki elektrik direği, yapının görsel etkisini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, çeşmenin çevresinin düzenlenmesi ve restorasyonu, tarihi dokunun korunması açısından önemlidir. Kısacası, Osmanlı Çeşmesi, Niğde’nin su mimarisi örneklerinden biri olarak değerlidir. Ancak, ne yazık ki, yeterince korunamamıştır. Bu yüzden, tarihi yapıların korunması için daha fazla çaba gösterilmelidir.

11- Niğde Bedesten

Tarihi dokusuyla Niğde’nin merkezinde yer alan Bedesten, Osmanlı döneminden günümüze ulaşan önemli ticaret yapılarından biridir. Kesme taşlarla inşa edilen bu yapı, klasik Osmanlı mimarisini yansıtan kemerli dükkân sıraları ve geniş avlusu ile dikkat çeker. Restorasyon çalışmaları sonrası kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan bir merkez hâline gelen Bedesten, özellikle geleneksel el sanatları ürünlerinin sergilendiği alanlar ve küçük kermeslerle hayat buluyor. Yerli halk için nostaljik bir alışveriş alanı sunarken, kenti ziyaret edenler için tarihi atmosferde vakit geçirme imkânı tanır. Merkeze yürüme mesafesinde bulunması sayesinde şehrin diğer tarihi yapılarıyla birlikte keşfedilmesi oldukça kolaydır.

12- Niğde Kilise (Kütüphane)

Niğde merkezinde bulunan ve günümüzde kütüphane olarak hizmet veren tarihi kilise, geçmiş ile günümüz arasında köprü kuran özgün bir yapıdır. 19. yüzyılda Rumlar tarafından inşa edildiği bilinen bu yapı, zamanla işlev değiştirerek kültürel bir alana dönüşmüştür. Mimarisinde görülen taş işçiliği, kemerli pencereleri ve yüksek tavanları ziyaretçilerin ilgisini çekerken, iç mekânda kitap kokusu ve tarihi atmosfer bir arada hissedilir. Sessiz ve huzurlu bir ortamda kitap okumak isteyenler için eşsiz bir yer olan bu yapı, hem kültür gezisi hem de entelektüel dinlenme arayanlar için birebirdir.

13- Aşiyan Kasrı

Niğde’nin yüksek noktalarından birinde konumlanan Aşiyan Kasrı, muhteşem şehir manzarasının yanı sıra tarihi yapısıyla da ilgi görür. Bahçesinde yer alan seyir alanları ve dinlenme köşeleriyle adeta bir nefes alma noktası olan bu kasır, günümüzde sosyal tesis olarak da kullanılmaktadır. Özellikle gün batımını izlemek, kahve içmek ya da dostlarla sohbet etmek için ideal bir ortam sunar. Tarihi havası ve estetik mimarisiyle hem fotoğraf tutkunlarının hem de romantik atmosfer arayanların ilgisini çeken Aşiyan Kasrı, aynı zamanda kısa yürüyüş rotalarına da ev sahipliği yapar.

14- Kayardı Millet Bahçesi

Doğayla iç içe olmak isteyenler için Niğde’nin en güzel yeşil alanlarından biri olan Kayardı Millet Bahçesi, geniş yürüyüş yolları, piknik alanları ve çocuk oyun parklarıyla aileler ve doğaseverler için ideal bir dinlenme alanıdır. Melendiz Çayı’nın hemen yanı başında konumlanan bu bahçe, sabah yürüyüşleri ve bisiklet turları için de oldukça uygundur. Gün boyunca çınar ağaçlarının gölgesinde kitap okumak, doğayla baş başa vakit geçirmek ya da çocuklarla eğlenceli saatler geçirmek isteyenler için sakin ve huzurlu bir ortam sunar. Bahçede yer alan küçük kafe ve oturma alanları sayesinde ihtiyaçlar kolayca karşılanabilir.

15- Melendiz Dağı

Niğde’nin simgelerinden biri olan Melendiz Dağı, hem doğa yürüyüşçüleri hem de dağcılık tutkunları için keşfedilmeye değer bir zirvedir. 2.963 metre yüksekliğiyle bölgenin en yüksek noktalarından biri olan bu dağ, yılın büyük bölümünde serin havasıyla dikkat çeker. Dağın eteklerinde yer alan yaylalar, kamp severler için doğal alanlar sunarken, flora ve fauna açısından da zengin bir çevre barındırır. Melendiz Dağı’nın farklı yamaçları, hem profesyonel tırmanış rotaları hem de daha hafif yürüyüş parkurlarıyla doğayla bütünleşmek isteyen herkese uygundur. Temiz hava, geniş manzara ve sessizlik arayanlar için Melendiz vazgeçilmez bir rotadır.

16- Ören Yaylası

Niğde’nin doğal güzelliklerinden biri olan Ören Yaylası, yemyeşil doğası, serin havası ve sessiz ortamıyla tam anlamıyla bir kaçış noktasıdır. Yaz aylarında bölge halkının göç ettiği bu yayla, aynı zamanda kamp yapmak, doğa yürüyüşü düzenlemek ve yıldızları izlemek için oldukça elverişlidir. Yayla çevresinde bulunan doğal su kaynakları ve çiçekli çayırlar, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunar. Araçla ulaşımın mümkün olduğu yaylada temel ihtiyaçlar için küçük köy evleri ve geçici çay ocakları bulunabilir. Elektrik ve internet altyapısı sınırlı olduğundan, dijital dünyadan uzaklaşmak isteyenler için biçilmiş kaftandır.

17- Niğde Keten Çimen Kayak Merkezi

Niğde’nin Çiftlik ilçesi sınırlarında yer alan Ketençimen Kayak Merkezi, kış sporları tutkunları için ideal bir destinasyondur. Niğde merkeze yaklaşık 15 kilometre mesafede bulunan bu tesis, kolay ulaşımı sayesinde ziyaretçilerin ilgisini çeker. Kayak ve kızak gibi aktivitelerin yanı sıra, yürüyen bant sistemi ile acemi kayakçılara da hizmet sunmaktadır. Tesis bünyesinde restoran, kafe ve konaklama imkânları bulunmakta, böylece misafirler gün boyu keyifli vakit geçirebilmektedir. Özellikle sömestr tatilinde yoğun ilgi gören merkez, aileler ve çocuklar için eğlenceli bir kış deneyimi sunar. Doğayla iç içe konumu sayesinde, temiz hava eşliğinde spor yapma fırsatı da sağlar. Kısacası, Ketençimen Kayak Merkezi, Niğde’de kış turizminin önemli noktalarından biridir. Ancak, tesisin sunduğu hizmetlerden tam anlamıyla faydalanmak için önceden rezervasyon yapılması tavsiye edilir. Bu nedenle, planlamanızı erken yaparak keyifli bir kış tatili geçirebilirsiniz.

18- Tabal Krallığı Antik Kenti

Niğde’nin Çiftlik ilçesine bağlı Kömürcü köyü yakınlarında, Göllüdağ’ın zirvesinde yer alan Tabal Krallığı Antik Kenti, Geç Hitit dönemine ait önemli bir şehir devletidir. Milattan önce 8. yüzyıla tarihlenen bu antik kent, 2.172 metre yükseklikteki sönmüş bir volkanik dağın tepesinde konumlanmıştır. 1932 yılında köylüler tarafından tesadüfen keşfedilen kentte, 1933 yılında arkeolojik kazılar başlatılmıştır. Dıştan sur sistemiyle çevrili olan kentte, 3 metre genişliğinde ve 5 metre yüksekliğinde surlar ile üç ana kapı bulunmaktadır. Antik kent, özellikle aslan heykelleriyle dikkat çekmektedir; toplamda 16 adet aslan heykeli bulunmuş, bunlardan çift başlı olanı Niğde Müzesi’nde sergilenmektedir. Bölge, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle turizme kazandırılmak üzere çalışmalar yapılmaktadır. Ancak, ulaşım yollarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ziyaretçilerin planlama yaparken bu durumu göz önünde bulundurmaları önerilir. Kısacası, Tabal Krallığı Antik Kenti, tarih ve doğa tutkunları için eşsiz bir destinasyondur.

19- Göllü Dağ

Niğde’nin Çiftlik ilçesi sınırlarında, Kömürcü köyü yakınlarında yer alan Göllü Dağ, 2.172 metre yüksekliğinde sönmüş bir volkanik dağdır. Kraterinde bulunan göl, dağa adını vermiştir. Bu dağ, asidik volkanizma sonucu oluşmuş riyolitik domlar ve monojenetik volkanlar gibi jeolojik özelliklere sahiptir. Göllü Dağ, yaklaşık 1,4 milyon yıl önce gerçekleşen volkanik patlamalarla oluşmuştur. Bu patlamalar sonucunda oluşan obsidiyen taşları, tarih öncesi topluluklar tarafından çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Özellikle obsidiyen kaynakları, Paleolitik ve Neolitik dönemlerde önemli bir ticaret malzemesi olmuştur. Göllü Dağ, Geç Hitit dönemine ait Tabal Krallığı’nın kalıntılarına da ev sahipliği yapmaktadır. Bu antik kent, 1934 yılında yapılan arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılmıştır. Kazılarda bulunan çift başlı aslan heykeli, Niğde Müzesi’nde sergilenmektedir. Göllü Dağ, hem jeolojik hem de arkeolojik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak, ulaşım yollarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Kısacası, Göllü Dağ, tarih ve doğa tutkunları için eşsiz bir destinasyondur.

Niğde Merkez Gezi Rehberi Haritası

Sizler için hazırladığımız harita sayesinde kolayca yol tarifi alın. Haritadaki konumunu görün. Niğde gezilecek yerler arasında üst sıralarda yerini alan Niğde gezi rehberi sizlere iyi bir kılavuz olacaktır. Ayrıca seyahatlerinizde güzergah üzerindeki birçok market, eczane, benzin istasyonu, oteller, restoran gibi alternatifleri de görebilirsiniz. Haritamız bu yüzden sizlerin işlerini kolaylaştıracaktır.