Sardes ve Lidya Tümülüsleri UNESCO Listesine Girdi
Sardes ve Lidya Tümülüsleri UNESCO Dünya Miras Komitesi’nin 47. Oturumunda resmen dünya mirası listelerine girdi. Manisa başta olmak üzere tüm ülkemiz için son derece önemli bir olaydır.
Sardes ve Lidya Tümülüsleri UNESCO Listesine Girdi
Manisa’nın Salihli ilçesindeki Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri için sevindirici bir gelişme yaşandı. UNESCO Dünya Miras Komitesi’nin Paris’te yapılan 47. Oturumunda alınan kararla, bu iki önemli değer artık UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Kısacası, Türkiye’nin tarihi ve kültürel hazineleri uluslararası düzeyde resmen tescillendi. Artık Manisa, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda kadim mirasıyla da dünya sahnesinde adından söz ettiriyor.
Kadim Tarih, Eşsiz Doğa ve Kültürel Zenginlik
Sardes Antik Kenti, Lidya uygarlığının başkenti olarak dünya tarihine damga vuran eşsiz bir merkezdir. Aynı zamanda burası, ilk madeni paranın basıldığı topraklar olmasıyla dikkat çeker. Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri ise 7 bin 500 hektarlık dev nekropol alanıyla göz kamaştırıyor. Antik surları, etkileyici mezar yapıları ve zengin tarihi dokusu bu bölgeyi sadece Türkiye’de değil dünyada da benzersiz kılıyor. Özellikle kentin çevresi yemyeşil doğası, verimli ovaları ve tarım zenginlikleriyle öne çıkar. Doğal güzelliklerle çevrili bu tarihi kentte köklü bir şehir hayatı geçmişten bugüne kadar sürmüştür. Ancak bugüne kadar bu zenginlikler beklenen ilgiyi görmemişti. Ne yazık ki, bölge çoğu zaman yeterince fark edilmedi.
Türkiye Yüzyılında Kültürel Mirasımıza Yeni Bir Değer
Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu da bu başarıya ilişkin açıklamalar yaptı. İlk olarak, projeye katkı sunan tüm kültür insanlarına ve bakanlık çalışanlarına teşekkür etti. Üstelik Sardes Kazı Başkanlığı ve üniversiteler, bilimsel çalışmalarla bölgeye büyük değer kattı. Lakin bu başarı yalnızca bir tescil değil, aynı zamanda sorumluluk getiriyor. Çünkü UNESCO listesine alınan alanlar dünya insanlığının ortak mirası anlamına geliyor. Bu nedenle kültürel ve doğal varlıklar daha fazla korunacak. Fakat şehir, sahip olduğu zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle tüm ziyaretçileri keşfe davet ediyor. Sardes artık sadece Manisa’nın değil, tüm dünyanın ilgiyle takip edeceği bir kültürel merkez haline geldi. Genellikle bu tarz başarılar ülke turizmine de büyük ivme kazandırıyor. Hatta bölgeye gelecek yeni turistlerle birlikte yerel esnaf ve şehir hayatı canlanacak. Ayrıca kültürel miras bilincinin gelişmesi için yeni projeler başlatılması da beklentiler arasında. Bu yüzden hem Manisa hem de Türk turizmi için çok önemli bir adım oldu.
